Kölelikten Özgürlüğe

[perikard]

Özgürlük nedir?
Bize özgürlük kavramı hep materyalist anlamlar yüklenerek öğretildi.Hem özgürlüğün bedensel olduğunu zannettik.Ta ki düşünce özgürlüğümüzü kaybedene kadar.Sonra anladık ki özgürlüğümüzü kaybettiğimizi bile fark etmemişiz.Ancak gerçek özgürlük bedensel özgürlük veya ifade özgürlüğü değildir.Gerçek özgürlük zihnin sınırlarından kurtulup,düşüncenin en uzaklara,gidilmemiş,ayak basılmamış topraklara krallığını kurmasıdır.Hiç farkına varmadık ancak düşüncelerimize prangalar vuruldu,kelepçeler takıldı.Kısıtlandık.Hatta bu kısıtlamaları en çok güvendiğimiz insanlar ve değerler sundu bizlere.Ahlakla sınırlandırıldık,korkuyla sınırlandırıldık,öfkeyle sınırlandırıldık,tarafla sınırlandırıldık her madde ayağımızdaki zincirin bir halkasını oluşturdu.Peki gerçekte nedir özgürlük?Nasıl özgür olunur?
Özgürlük kabullerden kurtuluş ve isyanın asaletine boyun eğiştir.Namık Kemal ne güzel söylemiş:
"Ne efsunkâr imişsin ah ey didar-ı hürriyet
Esir-i aşkın olduk gerçi kurtulduk esaretten"

Özgürlük uçmanızı engellemek üzere belinize bağlanmış taşlardan kurtulmaktır.Öfkeyle özgür olamazsınız.Korkuyla özgür olamazsınız.Hatta gariptir ki tatminle bile özgür olamazsınız.Sevgiyle özgür olamazsınız.En güzel telefonlarla,en pahalı elbiselerle,en sevdiğiniz takımla,sevgilinizle,varlığınızla özgür olamazsınız.Düşüncelerinize dikkat edin.Onları nasıl kısıtladığınızı fark edeceksiniz.Onları bir kazığa bağlamışsınız ve ancak ipin izin verdiği kadar o kazıktan uzaklaşabiliyorlar.Peki nedir bu kazık?
Bu sabitiniz egodur.Bütün düşünceleriniz farkında olsanız da olmasanız da ego etrafında döner.Bir örnek verelim isterseniz.Eşi veya sevgilisi tarafından aldatılan insanlar üzülür ve acı çekerler.Neden?Nedenini tuhaf bir şekilde hiçkimse açıklayamaz.Aldatılan insan neden üzülmelidir?Aldatılmayı kötü diye nitelendirmemize neden olan şey nedir?Neden aldatılan insan mutlu olmuyor?Hatta bu soruyu biraz daha derine yönlendirelim.Tatmin bir duygudur.Keder de bir duygudur.Neden hep tatmin için çalışırken hiç keder için çabalamayız?Cevabı çok basit.Çünkü zavallı kölelerden başka birşey değiliz.Çünkü programlandık.Çünkü başka düşüncelerin mümkün olabileceği ihtimali kafamızdan silindi.En çok değer verdiğimiz ailemiz bizi kısıtladı çünkü onlar atalarından beri gelen bu matrikse boyun eğmişlerdi.

"Bazıları matrikse o kadar alışmışlardır ki onu korumaya çalışırlar.Matriks senin düşmanın.Dolayısıyla bu insanlar da senin düşmanın" Morpheus

Yaşadığımız herşeyin esareti altına girdik.Düşüncelerimiz kısıtlandı ve daha öteye gidemeyeceğimizi zannetttik.Aldatıldığımızda üzülmeliydik çünkü herkez öyle yapıyordu ve bizde öyle yapmalıydık.Aldatılan insan üzülmeliydi çünkü gururu incinmişti.Peki gurur?Gurur nedir?Mutlu olmaktansa neden gururu tercih ediyoruz?Sorgulayamazsınız çünkü size böyle öğretildi.Sorgulayamazsınız çünkü kabul ettiniz.Sorgulayamazsınız çünkü size sorgulamamanız öğretildi.Sorgulayamazsınız çünkü matrikse boyun eğdiniz.Hepimiz geçmişimizin esareti altındayız.Ta ki bütün yaşanmışlıklara baş kaldırana kadar...


Not:Bu bir yazı dizisidir,devamı gelcektir.Hergün hem buraya hem bloguma yazı eklliyorum.
Blog adresim:http://bilincalti.weebly.com/