Vakti Geldi

Telekinezi yolculuğunuzdan Notlar
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Eerk07
Mesajlar: 53
Kayıt: 23 Ağu, 00:33
Yaşadığınız İl: 7 Antalya
Burcunuz: Kova Burcu: 22 Ocak-19 Şubat
Cinsiyetiniz: Kadın

Vakti Geldi

Okunmamış mesaj gönderen Eerk07 »

Hepinize merhaba.
Az önce uzun bir giriş paragrafı yazdım ama sonunu getiremediğim için konuya laps diye giriyorum: bu foruma katıldıktan sonra her geçen gün yeni şeyler öğrendim ve kendi üstümde denedim. Hemen hemen hepsi için anlatacağım şeyler olduğunu farkettim. Bu sebeple artık seyir defteri açma vakti geldi. Deneyimlerden hemen sonra ya da aklıma geldikçe buraya yazacağım. Keyifle okumalar... ;)

- Psi Wheel -

Bugün aslında psi wheel yapmak aklımdan geçmedi. Bir kaç saat önce rastgele Youtube videosunda gördükten sonra "acaba başka türlü mü denesem?" dedim. Bu zamana kadar sadece imajinasyon ile çalışacağını düşündüğüm psi wheel in aslında daha farklı bir işleyişi olduğunu farkettim. Parapsikoloji merakım aslında 10 lu yaşlarımda başıma gelen sürüsüyle olaydan sonra başladı ama hayat gayesinden vakit ayırmadım pek. Meditasyon yaptım, kinezileri imaje ederek varlığını sorguladım derken, tee o zamanlarda yaptığım elektrokinezi hatıralarım canlandı. Telefonlar mı bozmadım, ampul mü patlatmadım veheyy! Ne bileyim sinirlenince oluyordu ben de farketmeden kırdım diye düşünüyordum. Alışveriş merkezlerine ne zaman gitsem yanımdakileri mutlaka çarpıyorum ama istisnasız her seferinde. Psi wheel e de bu gözle bakmak istedim çünkü en yoğun hissettiğim ve varlığından emin olduğum ilk kinezim elektrokinezi.
Elektiriği kolayca kollarıma ve ellerime yayabiliyorum. Parmak uçlarım acıyana kadar yoğunlaştırıp sıcaktan terler çıkana kadar hissedebiliyorum. Psi wheel i aldım önüme, rüzgarsız ortam falan, imaje etmeyi bıraktım, bir elimle itip diğer elimle çekmeye çalıştım, dokunmadan ve yavaş hareketlerle(ne de olsa hava sirkülasyonu olmasın diye çabalarcasına) döndürmeye çalıştım. kağıdın enerjisini hissetmeye çalışırken parmak uçlarıma iğneler saplanıyordu sanki öyle acı...Sonra sağ yüzük parmağımın ucunda güçlü bir enerji hissettim, parmağımda ip varmış da kağıdı döndürdükçe ip geriliyormuş gibi... "Aha!" dedim "işte bağ bu ya!" diyip olayın üstüne gittikçe elektriklenme dirseklerime kadar uyuşmama hatta ayaklarımda dahi elektriklenmeye sebep oldu. Ama bırakmak istemedim, daha da iyi hissetmem lazımdı. Denedim denedim ve istediğime yakın bir bağ kurdum, fır fır olmasa da kağıdı her seferinde istediğim yöne döndürebilmeyi başardım.
Elektrokinezi, psi wheel in ön şartı oldu, en azından benim için. "Neden dönmüyor?", "havadan oluyor o" diyenler bir de benim tarzımda deneyebilirler.
Elektrokinezi geçmişim sayesinde enerji bağı ve hissiyat konusunda aydınlandım. Uzun zamandır bu aydınlanmayı bekliyordum. Şimdi neler yapmak istediğimi ve hangi yolu izleyeceğimi daha iyi biliyorum.
Parapsikoloji merakınız varsa, geçmişinizi kafadan şöyle bir geçirin, ilgili kinezinizi bulabilirsiniz.
Ayrıca buraya sadece kineziler değil,astral seyahat ve lucid rüya gibi denemelerimi de yazacağım.
Bugünlük benden bu kadar. Uykum geldi artık gidip yatayım, hazır kızım da uyuyorken :D
İyi geceler.

Kullanıcı avatarı
Eerk07
Mesajlar: 53
Kayıt: 23 Ağu, 00:33
Yaşadığınız İl: 7 Antalya
Burcunuz: Kova Burcu: 22 Ocak-19 Şubat
Cinsiyetiniz: Kadın

Re: Vakti Geldi

Okunmamış mesaj gönderen Eerk07 »

- Psi Ball -

İçimdeki enerjiyi ellerimde ve ensemde hissettiğimi biliyorum. Enerjimi yönlendirmek için daha önce de buraya yazdığım gibi, psi ball çalışmaları yaptım. Psi wheel ve elektrokinezi üzerine çalışırken, Psi ball ın da yönlendirme konusunda ne kadar önemli olduğunu anladım ve tekrar denemeye başladım. Bugünkü çalışmamı sizlere anlatmak istiyorum.

Önce boşluk çalışması yaptım. Süresi size bağlı, benim için 10-15 dakika yeterli. Şu şekilde yaptım: yere uzandım, bütün kaslarımı tek tek hissettim ve hepsini sırayla bir kere kasıp gevşettim. Daha sonra bedenimi uzandığım yerden aşağıya yavaşça düşüyormuş gibi hissettim. Bu hissiyatları çabuk edinebilmek için uzun çalışmalar yapmalı ve kafanızda hayal olarak kalmamalı, bedeninizin tepki vermesini sağlamalısınız. Bedenim düşerken aslında denizin üstündeymişim de derinliklere iniyormuşum gibi yavaşça dalgalanmalar ve basıncı hissettim. Denizin altında sesleri duyamadığımızı bildiğim için çevreden gelen sesleri bu yöntemle duymamaya çalışıyorum. Çalışmayı yavaşça denizden çıkıp kendimi en son uzandığım yerde bulduğumu imaje edene kadar sürdürüyor ve bitiriyorum.

Boşluk çalışmasının ardından 5-10 dakika da psi wheel yaptım. Zaten her fırsatta yapıyorum ki benim için bisiklete binmek gibi bir algı oluştursun, endişelerimi kolayca ortadan kaldırsın diye. Her gün yapın demelerinin kastı da budur. Bende küçük bir tahta parçası var sunta gibi hafif biraz, onunla çalışmaya başladım. Ona uyguladığım kuvvet sadece düşürmeye ve bir kaç santim geriye gitmesine yarıyordu. Ben de enerjinin etkisini daha büyük görmek için kağıtla çalışmaya devam ettim. Rüzgarsız bir ortamda hava akımından daha az yararlanılacağı için kağıttaki hareketlerin sebebinin ben olduğumu bilecektim. Zaten her hareketi hava akımına bağlarsanız yapamazsınız. Beyniniz sizin çabanıza rağmen yaptığınıza inanmaz ve endişeye kapılırsınız. Burada en önemli nokta yaptığınıza inanmaktır.

Gelelim psi ball ı nasıl yaptığıma...

Benim bir enerji toplama tekniğim var: elimde dumandan bir yoyo yaratıyorum, elimi geriye çektikçe yoyo avcumda dönerek toplanıyor ve ittiğimde gözlerimle gördüğüm şeye etki ediyorum. Yoyo gri renkte ve dumansı bir görünümde benim için. Her daim hareket ediyoru ve ben nasıl hareket ettirirsem onu hissediyorum. Büyüklüğü de yaklaşık gerçek bir yoyo büyüklüğündedir.

Kağıdı bir metre uzağıma koyuyorum (daha yakından çalışmalar yaptığım için mesafeyi gün be gün artırıyorum) ve havadaki akımı duman gibi düşünüp avcumda topluyor, onu yoyo gibi döndürüyor ve ileri atıyorum. Tabiki kağıt geriye savrularak düşüyor.

Bir üst tecrübeye ulaşmak için kağıdın önüne ufak engeller koydum bugün. Önce cam çay bardağı koydım ve bardağın varlığını yok sayıp yoyomu fırlattım, birkaç sefer sonra bardak yokmuş gibi etki etti. Sonra camdan bir şekerlik koydum, içinde de bolca toz şeker vardı, onda da çalıştıktan sonra cisimleri yok saymayı başardım. En sonunda koca çay makinesini koydum, kağıdı ucundan da olsa görmem gerekiyordu tabi, onda epey uğraştım açıkça söylemek gerekirse. İtiyorum, sallanıyor ama düşmüyordu. Rahat 20 dakika çaycıyı yok saymaya çalıştım ama kağıt düşmedi. Son bir kuvvet denedim ve düştü. Meğerse tezgah ıslakmış, kağıdın tabanı ıslanmış ve tezgaha yapışmış, ona rağmen etki etmeyi başardım. Fiziki kurallara göre düşündüğümüzde, hava akımının çaycıya çarpıp etrafa yayılması ve kağıdı sadece az da olsa titremesi gerekirdi. Çünkü kağıdın boyutu A6 kadar birşeydi. Şimdi fizik kurallarına aykırı mı davranıyoruz diyebilirsiniz, aslında hayır. Daha doğrusu hangi fizik kuralına göre diye sorabiliriz. Ben çaycının hava akımını dağıtacağına ve kağıt ile aramda bir engel olacağına inansaydım, o kağıda asla etki edemezdim.

Çalışmalar zamanla ya da hemen olur, bu inancınıza bağlı bir durumdur.
Cevapla

“Seyir Defteri” sayfasına dön